Ana Sayfa Kültür/SanatSinema İzlerken Kafanızı Allak Bullak Edip İçinden Asla Çıkamayacağınız 23 Beyin Yakan Film

İzlerken Kafanızı Allak Bullak Edip İçinden Asla Çıkamayacağınız 23 Beyin Yakan Film

Yazar İnönü Güncel

Mısırınızı ve içeceğinizi alıp, koltuğunuza kurulun ve beyninizi yakmadan önce derin bir nefes alın çünkü bu filmleri izlerken buna ihtiyacınız olacak! 

Not: Filmlerin tanıtım yazıları Beyazperde.com’dan alınmıştır.

1. Gece Hayvanları, 2016

IMDb: 7,5

Susan Morrow, 19 yıl önce yazar eşi Edward Sheffield’ı terk eder. İkinci evliliğinde ise bir doktorun eşi olarak düzenli bir hayat sürmektedir. Bir gün posta kutusunda eski eşinin hiç yayımlanmamış olan ilk romanının taslağını bulur. Eski eş kendisinin fikrini sormaktadır. Susan, bir matematik profesörü olan eski eşi Tony’nin ailesi ile çıktığı bir yolculuğu anlatan “Noctural Animals” adındaki bu kitabı elinden bırakamaz. Kitabın kahramanı Tony’nin hayatı berbat bir hale geldikçe Susan da geçmişini hatırlayacaktır. Bu tehlikeli duygular onun geleceğini kemirecek ve hayatını değiştirecektir.

2. Lucy, 2014

IMDb: 6,4

Tayvan’ın başkenti Taipei’nin suça batmış yeraltı dünyası sokak çeteleri, mafya ve işbirlikçi polisler tarafından yönetilirken en aktif ticaret, uyuşturucu ağı üzerinden yürütülür. Eğlenmeyi seven, sıradan bir genç kadın olan Lucy, birkaç gece beraber takıldığı Richard yüzünden kendisini bir anda en azılı uyuşturucu şebekelerinin birinin içine düşmüş bulur. Vücudunun içine kurye olması için yerleştirilen yeni bir tür sentetik uyuşturucu, beklenmedik bir şekilde Lucy’nin vücuduna nüfuz edip kanına karışmaya başlayınca mucizevi bir durumla yüzleşir. Lucy’in damarlarında dolaşan kimyasallar, ona insanüstü yetenekler kazandırmıştır! Artık akıl okuma, telekinezi ve acıyı hissetmeme gibi güçlere sahip olan genç kadın beyinin tüm algı kapılarını sonuna kadar açacaktır…

3. Düşman, 2013

IMDb: 6,9

Üniversitede tarih dersleri veren Adam, okul ve ev arasında gidip gelen monoton hayatına en azından bir kız arkadaş sığdırmayı başarmıştır. Bir gün bir arkadaşının tavsiyesi üzerine bir film izler ve o filmde kendisine çok benzeyen birisini görerek, bu oyuncunun peşine düşer. Adam artık, kendisine ikizi kadar benzeyen Anthony’nin de hayatının bir parçasıdır, tabii Anthony de onunkinin.

4. Arlington Yolu, 1999

IMDb: 7,2

George Washington Üniversitesi’nde profesör olan Michael Faraday eşinin teröristler tarafından öldürülmesi üzerine bu grup insanları kendisine takıntı edinir. Yeni komşularının başta dostça görünen tavırları, zamanla garipleşir. Bu durum Michael da komşularının terörist olabileceği inancını doğurur. Acaba komşuları gerçekten terörist mi yoksa yalnızca Michael’ın eşini kaybetmesinin yarattığı bir paranoyaklık mıdır?

5. Mavi Kadife, 1986

IMDb: 7,7

Evinden bir süredir uzak olan Jeffrey Beaumont babasının geçirdiği kalp krizi üzerine geri döndüğünde evinin yakınlarında kesilmiş bir kulak bulur. Polisin vakayla yakından ilgilenmemesi üzerine olayı kendisi araştırmaya koyulan Jeffrey kendisini karmaşık bir dizi olayın içinde bulur. 

Uyuşturucu bağımlısı psikopat Frank Booth (Dennis Hopper) şarkıcı Dorothy’nin (Isabella Rossellini) küçük oğlunu Dorothy’e işkence etmek için kaçırmıştır…

6. Ölüm Provası, 1999

IMDb: 7,2

Aoyoma, 7 yıl önce veda ettiği karısından beri hiçbir kadınla birlikte olmamıştır. Yakın bir arkadaşı halen depresyonda olan bu adamı kurtarmak için ilginç bir plan yapar. Bir tv şovu için bir mülakat hazırlıyormuş gibi yaparak Aoyama’ya uygun bir eş bulacaktır. Birçok adaydan sonra Asami adında oldukça güzel bir kadın kendini gösterir. Aoyama, ikna olmuş gibidir. Ancak bambaşka planları olan Asami, başka bir gezegenden gelmiş gibidir.

7. Brazil, 1985

IMDb: 7,9

Günümüzden çok uzak bir gelecekte geçen film insanoğlunun distopik sonlarından birini ele alıyor. Son derece fütüristik ve karanlık bir atmosfere evrilen bu dünyada yaşayan insanlardan biri olan Sam Lowrey, sıradan bir devlet memuru. Fazlasıyla bunaldığı işinden ve teknolojinin ta kendisinden kaçmasının tek yolu ise hayal ve rüyalarına sığınmak. Rüyalarında her daim kendisini bekleyen figür, tanımasa da kurtardığı gizemli bir kadındır. Sam’i rüyalarındaki kadına yaklaştıran şey terörist olmakla suçlanan Jill Layton isimli kadın olur.

8. Yedi, 1995

IMDb: 8,6

Yedi, seri cinayetler işleyen bir katilin peşine düşen iki polis dedektifinin hikayesini anlatıyor. Bir seri katil 7 ölümcül günahı işleyenleri kendi yöntemleriyle öldürmektedir. Yedi Ölümcül Günah, Hıristiyanlık inançlarına göre Kibir, Açgözlülük, Şehvet Düşkünlüğü,Kıskançlık, Oburluk,Yıkıcılık ve Tembellik’tir. İki polis dedektifi bu seri katilin peşindedir. Film, Amerika’da gösterime girdiği hafta 14.000.000 dolar gelir elde etmişti. Yönetmen David Fincher imzalı film,sürükleyici konusu ve oyuncuların performanslarıyla tüm dünyada gişede büyük başarı yakalamıştı. Başrollerde Brad Pitt, Morgan Freeman, Gywneth Paltrow var. En iyi kurgu dalında 1996’da ödüle aday olan film bu ödülü alamamıştı. Özellikle sürpriz ve çarpıcı finali ile şimdiden sinema tarihinde bir klasik olarak yerini aldı.

9. Küp, 1997

IMDb: 7,2Farklı sosyal gruplardan, farklı yeteneklere ve eksiklere sahip bir grup insan kendilerini bir anda yokluğun ortasında, bir küpün içerisinde bulur. Nasıl oraya geldikleri belli olmayan bu kişiler, durumu anlayabilmek için birbirlerini tanımak ve birbirlerini anlamak zorundadırlar. Bu küpün içerisinde, bir cevap aramak en az o cevabı bulmak kadar zordur. Çevrelerinde olup biten hiçbir şeyi anlamayan bu insanların başvurabilecekleri tek duygu ise korku duygusu olacaktır.

10. Bir Rüya İçin Ağıt, 2000

IMDb: 8,3Bir Rüya İçin Ağıt, Hubert Selby’nin romanından uyarlanmıştır. Uyuşturucu bağımlısı bir genç, televizyon bağımlısı annesi ve aralarında günden güne yükselen bir uçurum… Uyuşturucu batağı içerisindeki Harry’nin hayattaki tek amacı daha fazla uyuşturucuyken; umutsuz annesini hayata bağlayan tek şey en sevdiği yarışma programıdır. Bir gün bu yarışmaya katılmaya hak kazandığında tek derdi, ödül olan kırmızı elbiseye girebilmek olacaktır. Yaşlı ve mutsuz kadın zayıflama hapları kullanmaya başlar…

11. Boşluk, 2009

IMDb: 7,3

Gelmiş geçmiş en kışkırtıcı filmlerden biri olarak görülen acımasız Dönüş Yok!’un ardından çektiği bu ilk uzun metrajlı filmi, Gaspar Noé’nin tabiriyle ‘psikedelik bir melodram’. 

İlk gösterimi 2009 yılında Cannes’da yapılan Boşluk, transa benzer görsel üslubu ve birinci şahıs gözünden öznel anlatımıyla epey tartışma yarattı. Filmi, Tokyo’da küçük çaplı işler çeviren uyuşturucu satıcısı Oscar’ın gözünden izliyoruz. Oscar bir gece bir polis baskınında yakalanır ve vurulur. Ölüm döşeğinde, ruhu dünyadan ayrılmaya direnir ve kız kardeşi Linda’yı korumak üzere kızın peşine düşer.

12. Akıl Defteri, 2000

IMDb: 8,4

Akıl Defteri, kısa süreli hafıza kaybı olan bir adamın karısını öldürenleri bulma çabasını konu ediyor. Leonard Shelby, ucuz otel odalarında konaklayan ve sadece nakit para kullanan biridir. Şık giysiler giyip, Jaguar marka araba kullanan Leonard, dışarıdan işadamı gibi görünmektedir. Fakat aslında hayatını karısına tecavüz edip öldüren kişiyi bulmak için adayan biridir.
Ne yazık ki Leonard’ın bu yolda ciddi bir engeli vardır, yaşadığı, çok ender rastlanan ve tedavi edilemeyen bir tür hafıza kaybı. Her ne kadar hayatının ‘kaza’’dan önceki dönemlerini hatırlayabiliyorsa da, bazen 15 dakika öncesinde nereye gittiğini ve nerede olduğunu bile unutabilmektedir.

13. Kaynak, 2006

IMDb: 7,2

Film, geçmiş, bugün ve gelecekten üç ayrı hikâye sunuyor izleyiciye. Her biri aşka dair sonsuzluğun peşinde olan erkekler hakkında. Mayalı bir kâşif, esir düşmüş kraliçesini kurtarmak için hayat ağacını aramaktadır. Türlü ağaçlar üzerine çalışan bir tıp araştırmacısı, ölmek üzere olan karısını kurtaracak bir ilaç aramaktadır. Bir uzay yolcusu ise hava kabarcığı içindeki kapsül halindeki yaşlı bir ağaç ile seyahat etmektedir. Nebula ile örtülü, ölmek üzere olan bir yıldıza doğru yol almaktadır. Aşkı ve ölümsüzlüğü arayan üç hikâye kesişir.

14. Eraserhead, 1977

IMDb: 7,4

Henry Spencer, uzun zaman önce yaşadıkları bir ilişki sırasında Mary’nin hamile kaldığını öğrenir ve onu kendi evine getirir. Mary, zamanı geldiğinde doğumu gerçekleştirir ancak dünyaya getirdiği şey insandışı bir yaratıktır. Mary evden kaçar ve Spencer için kabus dolu günler böyle başlar. Spencer, birlikteliklerinin ürünü olan ‘yaratık’, hayali bir kadın ve sıradışı karşı kapı komşusuyla başbaşa kalır.

15. Kimlik, 2003

IMDb: 7,3

Karanlık ve felaket kokan bir gecede ortaya çıkan bir kasırga o sırada farklı dertler peşinde koşan on yabancıyı bir araya getirir. Birbirini daha önce görmemiş olan bu on yabancı çeşitli sebepler nedeniyle bir otele sığınmak zorunda kalır. Bu izbe otelde dışarıdaki dünyayla iletişimini kaybeden bu yolcular kısa bir süre içerisinde çeşitli tuhaf durumlara tanık olmaya başlarlar. Kim olduğunu bilmedikleri bir güç, seri bir şekilde cinayetlere imza atmakta, hayatta kalmak anbean daha da zorlaşmaktadır.

16. Dönüş Yok, 2002

IMDb: 7,4

Paris’te oldukça pis bir arka sokak barı… İçeriden dışarıya çıkan sedyeler, ambulans ışıkları ve yaşanmış kanlı bir gece… Bu gecenin kurbanları, aslında bu gecenin sonunda değil başındalardır henüz. Hayatın kurgusu, bazen insanın zannettiği gibi ileri doğru değil, geriye doğru akar. Bütün günahlar, birer birer ortaya çıkacaklardır ve insanoğlu kendi pisliğiyle karşı karşıya gelecektir.

17. Yaşam Şifresi, 2011

IMDb: 7,5

İlk uzun metrajı Moon ile tanınan yönetmen Duncan Jones’un yeni bilim-kurgu projesi ‘Yaşam Şifresi’, kendini devlet destekli gizli bir deneyde bulan askerin heyecan dolu macerasını anlatıyor. 

Hızlı trende uyanan ve burada nasıl bulunduğuna dair hiçbir fikri olmayan Yüzbaşı Colter Stevens (Jake Gyllenhaal), karşısında Christina (Michelle Monaghan) adlı kendisinin tanımadığı birini bulur. Kadının hareketlerinden Colter’ı tanıdığı anlaşılır. Ne olup bittiğini anlamaya çalışan Colter, tuvalette kendine sığınacak yer ararken aynada kendi yerine başkasının yüzünü görmesiyle şok olur. Cüzdanında da bir sınıf öğretmeni olan Sean Fentress’ın kimliği bulunuyordur. 

Bu sırada aniden trende büyük bir patlama yaşanır. Hemen ardından Colter kendini yüksek teknolojili bir yerde bulur ve uniformalılardan Goodwin (Vera Farmiga) ona bilmesi gereken her şeyi anlatır. Colter Chicago’da bir treni bombayla havaya uçuran ve daha onlarcısını da öldürmeyi planlayan bombacının kimliğini tarif edebilmek için çok gizli bir göreve atanmıştır. ‘Yaşam şifresi’ adı verilen bu görev sayesinde Colter paralel bir evrende yolcu Sean’ın yerine geçebilmektedir. Trene her dönüşünde Colter’ın bombacının kimliğini üslerine bildirmesi için sadece sekiz dakikası vardır. Her seferinde yeni bilgiler edinse de avı onu atlatmayı başarır. Daha fazla delil buldukça, bu ölümcül faciayı önleyebileceğine daha çok inanır, elbette zaman onun önüne geçmezse.

18. Kayıp Otoban, 1997

IMDb: 7,6

Uzun süredir film çekmeyen Twin Peaks’in yönetmeni David Lynch yine değişik bir filme imzasını atıyor.Fred Madison, karısının gecmişinden habersiz olarak onunla evlenmiştir. Ancak bu geçmiş onları rahat bırakmayacaktır. Sonuçta iş bir cinayet ve Fred’in kişilik bölünmesi yaşamasına kadar gidecektir. Bir korku hikayesi, bir cinayet bilmecesi, namlunun ucuyla buluşan bir aldatma, psikolojik bozukluğun analizi?

19. Otomatik Portakal, 1971

IMDb: 8,3

Otomatik Portakal, şiddet bağımlısı gençlerden kurulu bir çetenin, çevrelerine saçtığı dehşet ve korkuyu işleyerek bir korku imparatorluğunun resmini çizmektedir. Çetenin lideri Alex, işler çığırından çıkınca yakalanır ve gözaltına alınır. Ama hapse atılmaz; cezası bir şiddet deneyine kobay olarak kullanılmak olur. Bu deney insanoğlu ve şiddet kavramı arasındaki ilişkiyi ortaya koyma amaçlıdır ama deneyin kendisi de bir o kadar insan doğasına aykırıdır.

20. Makinist, 2004

IMDb: 7,7

Bir yıldır uykusuzluk hastalığı çeken Trevor, bir fabrikada işçi olarak çalışmaktadır. Dinlenememekten ötürü vücudu bitik bir haldedir. Öte yandan işi dikkat gerektirir ve en ufak bir hatanın bedeli ağır olacaktır. Trevor ise her şeye çok zor konsantre olmaktadır. Trevor, kendisine bir takım notlar bırakmaya ve giderek azalan kilosunu sarı kağıtlara yazıp dairesine asmaya çok meraklıdır. Hayatında duygusal olarak bir şeyler yaşadığı fahişe Stevie ile bir yandan da tutku duyduğu Maria vardır. İş arkadaşları kendisine, bu gözle görünür kilo kaybı ve bedensel çöküşün arkasında ne olduğunu bilmemekten ötürü güven duymazlar.

21. Başlangıç, 2010

IMDb: 8,8

Leonardo DiCaprio bu yapımda, çok yetenekli bir hırsız olan “Dom Cobb ” ile karşımızda. Uzmanlık alanı, zihnin en karanlık ve savunmasız olduğu rüya görme anında, bilinçaltının derinliklerindeki değerli sırları çekip çıkarmak ve onları çalmaktır. Cobb’un bu nadir insanlarda görülebilecek yeteneği, bu ender rastgelinebilecek mahareti, onu kurumsal casusluğun tehlikeli yeni dünyasında aranan bir oyuncu yapmıştır. Aynı zamanda bu durum onu uluslararası bir kaçak yapmış ve sevdiği herşeye malolmuştur. Cobb’a içinde bulunduğu durumdan kurtulmasını sağlayacak bir fırsat sunulur. Ona hayatını geri verebilecek son bir iş; tabi eğer imkansız ‘başlangıç’ı tamamlayabilirse. Mükemmel soygun yerine, Cobb ve takımındaki profesyoneller bu sefer tam tersini yapmak zorundadır; görevleri bir fikri çalmak değil onu yerleştirmektir. Eğer başarırlarsa, mükemmel suç bu olacaktır.

22. Predestination (Zamanın Ötesinde), 2014

IMDb: 7,5

Sıkı bir bilimkurgu filmi olan Predestination, zamanda seyahat edip olmuş ya da olası olayların önüne geçmeye veya suçluları yakalamaya çalışan bir zamansal ajanın hikayesini konu eder. Gizli bir serivise bağlı çalışan ajanın son görevi ise; 1975 yılında New York’ta yaptığı bir patlamada 11.000 insanın ölümünden sorumlu olan Fiyasko Bombacısı adlı kişiyi bulup bu patlamanın hiç yaşanmamış olmasını sağlamaktır… Görevi için 1970 yılına New York’ta bir barda, barmen olarak çalışmaya başlayan ajan orada “Evlenmemiş Anne” rumuzlu John isimli bir köşe yazarıyla tanışır. Küçük bir bar sohbetiyle başlayan ikilinin sohbeti, gecenin ilerleyen saatlerinde daha da derinleşir…

23. Bay Hiçkimse, 2009

IMDb: 7,8

Indiewire, Belçikalı yönetmenin bugüne kadarki en yüksek maliyetli bu filmini ‘hem bilimkurgu, hem romans hem de Lynchvari bir zihin oyunu’ diye nitelendiriyor. Başlıkta bahsi geçen Bay Hiçkimse, 2092 yılında dünyada kalmış son ölümlü olan 117 yaşındaki Némo adlı bir adam. Ölüm döşeğindeki Némo genç bir çocukken bir peronda durduğunu hatırlar. Tren kalkmak üzeredir. Annesiyle birlikte mi gitmeli, yoksa babasıyla mı kalmalıdır? Bu karar, sonsuz sayıda olasılığı doğuracaktır… Ve pek çok gezegen, iki ölüm ve sevilecek kadınlar…

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

İlgili Yazılar

Yorum Yap

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezler kullanmaktadır. Bu konuda iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz devre dışı bırakabilirsiniz. Onayla Daha Fazla Oku