DSÖ Türkiye Ülke ve Avrupa Merkez İnsani ve Sağlık Acil Durumlarına Hazırlıklılık Ofisi Geçiçi Başkanı Irshad Ali Shaikh, kamuoyunun en çok merak ettiği konuların başında gelen okullardaki yüz yüze eğitim kapsamının genişletilmesi, maske kullanımının ne zaman sona ereceği, Türkiye’nin pandemiyle mücadelesi ve aşılarla ilgili gelişmeler hakkında önemli bilgiler verdi.
Dr. Shaikh, ülkelerin nüfus ve enfeksiyon oranlarının farklılık gösterdiğini ve okulların da toplumların birer parçası olduğu için toplumdaki bulaşma oranlarının okullara da yansıyacağına işaret ederek “Bu yüzden aslında maske takmak, test yapmak ve temasları izlemek, hijyen kurallarına dikkat etmek gibi çeşitli önlemlere gerçekten dikkat edilmesi gerekiyor ki bu virüs, sağlık sistemlerinin üstüne çok büyük bir yük olmaya devam etmesin. Virüs yükünü ne kadar azaltırsak okullardaki yükü de o kadar azaltabiliriz. Çünkü okulları aslında toplumdan ayrı düşünemeyiz” dedi.
FOTO: DHA
“SAĞLIK BAKANLIĞI NİSAN’DAN BU YANA FİLYASYON ORDUSUNU ÜÇ KATINA ÇIKARDI”
Okulları açarken sağlık sistemlerinin kapasitesinin de dikkate alınması gerektiğini vurgulayan Dr. Shaikh, şunları vurguladı:
“Okulların yüz yüze eğitime yeniden açılmasının devam ettiği bu süreçte toplumu ve özellikle gençleri, üniversitelerin açılması ile birlikte üniversiteye gidecek olan gençlerin etkisini düşünürsek, bu kesimi daha da fazla eğitmeliyiz. Maske takmak mesafe ve hijyene dikkat etmek gibi…
*Toplumdaki bulaş zincirini bu şekilde kırarsak, örneğin okuldaki öğretmenler, ileri yaştaki kişiler, kronik hastalıkları olanlar, gençlerden etkilenmeyecektir. Küçük çocuklar okuldan eve virüs taşıyamayacaktır.
Sağlık Bakanlığı’nda Nisan’dan beri filyasyon ekiplerini üç katına çıkarmış durumda. Gayet yeterli ve yerinde bir kapasite mevcut şu anda. Ama eğer toplum olanların farkında olmazsa, yeterli önlemleri almazsa, hiçbir ülke bu küresel salgınla tek başına mücadele edemez.”
“MASKE, ŞU ANDA AŞIDAN DAHA ÖNEMLİ BİR SİLAH”
Belçika başbakanının ülkede maske kullanımının zorunlu olmaktan çıkarılacağı yönündeki söylemlerini kendisinin de izlediğini anlatan Dr. Shaikh, sözlerine şöyle devam etti:
“Maske, vaka sayıları için gerçekten kritik önem arz ediyor. Ama Belçika’da zorunlu olmaktan çıkarılması tamamen bırakılacağı yönünde bir karar değil. Her yerde belki kullanılması mecburi olmayacak ama yine kalabalıklarda ve özellikle sosyal mesafenin korunamadığı yerlerde maske kullanmaya devam edilecek.
*Bütün bu gelişmeler maskenin önemini aslında azaltmıyor. Çünkü maske tabiri caizse aslında herkesin kişisel aşısıdır şu anda. Çünkü maske sayesinde kendimizi, sevdiklerimizi, yaşadığımız çevreyi ve ülkemizi bu virüsten koruyabiliyoruz. O yüzden maske gerçekten şu an elimizdeki en önemli silah diyebiliriz.
*Aşı çıktığında da belki beklediğimiz kadar etkili olmayabilir. Bunun yanı sıra dağıtım ve üretim kapasitesini de göz önünde bulundurduğumuzda, aşıların kısa sürede her yere ulaşması gerçekten yıllar alabilir. Tabii bunun yanında aşı karşıtlığı gibi bir mücadele de var. Maske, güvenilir, etkili ve herkesin ulaşabildiği bir aşı bulunana kadar onun yerine geçecek.”
“AŞI ÇALIŞMALARI HIZLANSIN VE HERKES AŞIYA ULAŞABİLSİN DİYE ÇALIŞIYORUZ”
Aşı çalışmalarında DSÖ’nün rolüne de değinen Dr. Irshad Ali Shaikh “Covid konusunda eşi ve benzeri görülmemiş bir salgın etkisine sahip olduğu için DSÖ aşı geliştiren şirketleri ve ülkeleri bir araya getiren bir fonksiyona sahip oldu. Bütün aşı çalışmaları hızlı olabilsin, aşıya ulaşamayan ülkeler gözetilsin diye bir araya getirici bir kurum olarak konumlandı. Bunu da aslında bizim ‘Covax’ girişimi adını verdiğimiz bir platform ile yapıyoruz ki dünyadaki bütün hükümetler aşıya ulaşabilsin.” şekline konuştu.
“ACİL KULLANIM ONAYI VERSEK DE İZLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Dr. Shaikh, Çin’de Faz 3 aşamasına gelen aşılardan birine DSÖ’nün acil durumlar için kullanım onayı vermesiyle ilgili tartışmalara da değinerek şunları söyledi:
“Bu aşılar öncelikle bağımsız ülkelerin kendi bağımsız kurumlarından alınan onay sonucunda DSÖ’ye geliyor. DSÖ gerekli belgeleri, güvenlik, etkinlik gibi bütün verileri toparladıktan sonra bunun uygun olup olmadığına karar veriyor. Ama bu demek değil ki bu aşıları onayladıktan sonra izlemeyi durduracağız. Burada amaç sadece bu olağanüstü koşullar nedeniyle süreci hızlandırmak. Çünkü hızlandırılmış bir süreç olduğu için tam olarak dikkat edilmemiş ya da daha sonra ortaya çıkacak bir yan etki olabilir.”
“AŞIDA ÖNCELİK SAĞLIK ÇALIŞANLARI VE RİSK GRUBUNDAKİLER OLACAK”
“O tarihlerde bir aşının geleceğine aslında biraz temkinli yaklaşıyoruz. Ayrıca herkes bu aşıya ulaşamayabilir. DSÖ’nün rehberliği altında bütün üye devletlerin de erişebildiği, etkili ve güvenli bir aşı gerçekten mevcut olduğunda ise önceliğimiz sağlık çalışanları ve daha sonra da en yüksek risk grubunda bulunan yaşlılar, risk grubundaki kronik hastalıkları olan insanlar olacak. Bu aşılardan herkesin yararlanabilmesi için önümüzde hala birkaç yıl var” (DHA)