Deprem olur sığınacak yer buluruz, salgın olur evlerimizden çıkmayız veya gündelik hayatımızda herhangi bir ihtiyacımız olur temin ederiz yani bir şekilde halledecek duruma sahip yetimiz, yaradan tarafından bize bahşedildi. Peki ya bu özelliklere sahip olmayanlardan, çoğumuzun göz ardı ettiği sokaklardaki can dostlarımız?
Acaba gerçekten her şeyi yapacak düzeyde, kelimenin tam anlamıyla kusursuzlar mı yoksa bizler mi kendimizi buna inandırarak avutuyoruz?
“nasıl olsa birileri mama veriyordur canım”, ”onlar elbet yemek bulurlar aç kalacak halleri yok” diye diye her günü bahanelerle geçiririz.
Maalesef her ne kadar kendimizi, kendimizin inanacağı bu yalanlarla avutsakta yaradanın bizlere vermiş olduğu bu sessiz kulları maalesef ihtiyaçlarını hiçbir şekilde karşılayamıyorlar.
Acaba diyorum bu masum canlılar BİZİM İMTİHANIMIZ OLABİLİR Mİ?
Sözüm ona elbette düşünen insanlar vardır ama bu dünyanın size küçük bir adalet sırrını vereyim mi?
ARTIK KURUNUN YANINDA YAŞ TA TEREDDÜTSÜZ YANIYOR …
Çok üzgünüm ama durum böyle, ilahi adalet artık bu insanlığa toplu çalışıyor. Aslında şöyle tüm odağımızla küçük bir empati yapsak nasıl olur bir deneyelim mi hemen?
Düşünelim şimdi dışarıda kalan evsiz, çalışma ve para kazanma yetisi olmayan(hayvanlar misali) bir insanız. Çok açız bir dilim ekmeğe muhtacız, herkes çöplere poşet poşet ekmek atıp israf ediyor ama bir tanesi de getirip sizi düşünerek vermiyor, dedim ya insanoğlu işte O’nun için fazlası çöp olsun ama kimseye gitmesin. Peki ne yapacağız mecbur çöplerden besleneceğiz. Bu kadar mı tabi ki HAYIR.
Yağmur yağacak, kar yağacak, fırtına kopacak ve diyeceksin ki “değil ev, şöyle sığınacağım ufak bir yer olsa fena mı olur” … bir gün bir apartman önüne sığınırsın o da ne? Biri çıkar sana iğrenerek bakarak seni oradan def eder. Mevsim geçer güneş tepeden yakar ihtiyacın olan ALLAH’IN bir suyudur, dersin ki keşke biri artıkta olsa bir yudum su verse… dur bir dakika vermiyorlar değil mi? Gider fütursuzca yere saçar da sana vermez niye mi? Dedim ya insanoğlu işte.
Peki sen ne yaparsın son çare yaradana sığınırsın,ağlarsın açım diye feryat edersin geceleri, tıpkı köpeklerin BİZCE sebepsiz yere havlaması gibi. Bu da yetmezmiş gibi biri çıkar derdin ne diye sormaz da çıkar bağırarak kovalar seni. Sonra sen susarsın YARADAN KONUŞUR.
Bu konuşma gerek bir deprem olur gerek bilimi bile çaresiz bırakan bir virüs olur. Sonra ardımıza bakmadan pişkince sorarız NEDEN diye.
Tabi ki de hala Sokaktaki canları yok saymaya, hayatınızı yaşamaya devam edebilirsiniz bu tercih meselesi ama ilahi sonuçları yüzümüze vurduğunda da şaşkınlığa uğramamakta lazım .
Çok uzaklara dalıp düşünmeyin günümüze hatta şu ana şu dakikaya şu saniyeye bakın toplumca zor günler geçiriyoruz, acaba neden diye sorduk mu kendimize, gereken öz eleştiriyi yaptık mı acaba? Bazen kontrolümüz dışında gerçekleşen durumlar (kriz,salgın,deprem) gereken tedbirleri almamıza rağmen bizi çaresiz bırakıp güçsüz hissettiriyorsa belki de göz ardı ettiklerimizin bir ilahi adaleti olabilir mi?
Evet belki diyebilirsiniz herkes eşit şartlarda değil yardım edemez ama bu bir bahane değil hatta inandırıcı bir bahane değil çünkü sokak hayvanları TAMAMEN PAYLAŞIMA AÇIK canlılardır yani sizin de yediğiniz bir tabak yemeği merak etmeyin onlarda tereddütsüz yerler. Yeter ki paylaşmaya istekli olun.
Mesela hem kendinize bir iyilik yapsanız hem de sokaktaki bir canı doyurmak için bir günlük tütün mahsulüne verdiğiniz paranın YARISINI bu canlara ayırsak sizce fena olmaz mı? İyilik yapmak gerçekten kötülük yapmaktan DAHA KOLAY emin olun.
Hadi gelin temiz bir sayfa açalım da en azından fazlasıyla kötüye doğru giden dünyada, kalan ömrümüzde bu canların zihinlerinde güzel bir iz bırakıp tabularımızı yıkalım.
Mesela ne yapabiliriz gelin birlikte bakalım…
1- Eğer imkanınız varsa sahiplenmeye çalışın.
Sıcak bir yuva ve sıcak bir kucakla tanıştırın veya sosyal medyada olsun çevremizde olsun sahiplenmek isteyene vesile olun.
2- Basit bir kulübe yapalım.
Varsa bahçemiz yoksa da oturduğumuz yerlerde müsait olan noktalara kartondan, tahtadan kulübeler yapabiliriz. Bu konuda artık belediyeler de gereken desteği vermeye çalışıyor
3- Yediklerinizden paylaşabilirsiniz.
Evde kalan, artan yemeklerimiz veya onlar için kuru hayvan mamaları alarak hayvanlar için oluşturulmuş bölgelere bırakabiliriz. Parklarda belediyelerin oluşturdukları kulübelere, çöp kenarına yiyecek aramaya gelen hayvanlara poşetin ağzını açarak çöpün görünmeyen bir kısmına bırakabiliriz.
4-Alo 153 ile sokak hayvanları için destek hattı
ALO 153, Türkiye’de uygulamaya giren yerel idare hizmetlerine ulaşma telefon numarasıdır.Telefonla 153 aranıldığı zaman o il sınırları içinde sorumlu olan büyükşehir belediyesinin ilgili personeli tarafından, talep edilen ücretsiz kamu yerel hizmetler verilmektedir. Veteriner hekim, şoför, yakıt gibi işletme giderlerini Büyükşehir Belediyelerinin karşıladığı ambulansla, sokak hayvanlarının olası yaralanmalarına anında müdahale edilecek.
5-Malatya’daki Gönüllü Hayvanseverlere Mama Desteğinde Bulunun
(Şahsen en güvenli bulduğum bir yöntemlerden biri)
Güzel şehrimizde bu işi gönüllü olarak yapan o kadar güzel kalpli bireyler hatta üniversitemizde dahi bulunan öğrenciler var ki onlara 3 5 lira gibi ufak rakamlarla destek olarak en azından bu canların bir gece daha tok uyumasına katkıda bulunabilirsiniz.
Talep edilmesi durumunda kolaylıkla bu kişilere ulaşabilirsiniz.
Son olarak barınaktan sahiplenilen hayvanların bazı öncesi ve sonrası görsellerine bakalım mı?
SEVGİLİ İNÖNÜ GÜNCEL AİLESİ SAĞLICAKLA KALIN…
GÖRSELLER
https://www.mersinhayvanseverler.com/